ÇOK KATLI BİNALAR İÇİN TAPU TAHSİS BELGESİ GEÇERLİMİ?

ÇOK KATLI BİNALAR İÇİN TAPU TAHSİS BELGESİ GEÇERLİMİ?

Bilindiği üzere 3290-3366 sayılı yasalarla değişik 2981 sayılı yasa ve buna bağlı olarak çıkarılan yönetmelik , adından da anlaşılacağı üzere imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak yapılan yapıları kapsamaktadır.

Yıllar içinde köyden kente göçün getirdiği yerleşme ile vatandaşlar büyük kentlerdeki kamuya ait taşınmazları kendilerine yurt edinerek imar mevzuatına aykırı gecekondu tarzı yapıları inşaa etmişlerdi. Yerel yönetimlerin de bu yerleşim yerlerine yol,su ve elektrik gibi hizmetleri de götürmesi, ayrıca kırsal kesimde iş yokluğu nedeniyle de vatandaşların kaçak yapı yapması ve buralara yerleşmesi özendirilmiş, sonuç olarak gecekondu mahalleleri oluşmaya başlamıştır.

Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların kitleler halinde işgal edilmesi, o dönemdeki devleti yöneten iradeye bazı yasalar çıkartma zorunluluğu getirmiş, biraz oy kaybı biraz da maddi olarak devlete katkı yapılması amacıyla 1983 yılından başlamak üzere bir çok kez imar affı yasaları gündeme getirilerek yasalaştırılmıştır.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi o dönemde yapılan gecekondu tarzı yapılar hepimizin de bildiği üzere yığma tek katlı, bir kaç odalı olan yapılardır. Bu tarz yapılar temelde insanların barınması için yapılar olup bu taşınmazlar imar affına konu edilerek yapılar için imar affı müracaatları ve buna dayanarak da ilgili kurumlarca Tapu Tahsis Belgeleri verilmiştir. Kısaca affın temel nedeni insanların barınma ihtiyaçlarının karşılanması olarak nitelendirilebilir. Tapu tahsis belgelerinde de mevcut gecekonduların durumu, yani kaç oda kaç katlı olduğu gibi özellikleri tapu tahsis belgesinin ön yüzünde belirtilerek onaylanmıştır.(Aşağıda gösterildiği şekliyle)

Ancak geçen yıllar ve ilgili belediyelerin gecekondu bölgelerindeki ıslah imar planı uygulama çalışmalarını yapamaması, kaçak yapılara daha fazla göz yumması deyim yerindeyse gecekonduların yıkılarak çok katlı kaçak binalara dönüşmesine neden olmuştur. Hatta ki gecekondunun bulunduğu yerin imar uygulaması yapılmadan ve devlete ait taşınmaz üzerinde kaldığı bilinerek müteahitlerle kat karşılığı inşaat sözleşmeleri yapılmış ve gecekondudan çok katlı kaçak binaların bulunduğu kentler meydan gelmiştir.

Hal bu durumda iken ilgili belediyeler Islah imar planı uygulama çalışmaları yapmış, yapıların bulunduğu taşınmazlar yasa gereği ilgili belediyesine devir edilecek duruma getirilmiş ve yapının bulunduğu taşınmazın tapusu, tapu tahsis belgesi ile hak sahibi olan vatandaşlara verilmiştir.Bu süreç yıllar içinde devam etmiştir. Ta ki Danıştay 6.dairesinin verdiği bir karar bu tür uygulamalara son verene kadar...

Danıştay 6.Dairesinin 21.10.2005 tarih ve 2003/7722 Esas; 2005/4971 Nolu kararında özetle "...2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Hakkındaki Kanun imar mevzuatına aykırı yapılarla gecekonduları kapsamaktadır. Yasanın tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8.maddesinde tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken,kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Yasanın 10.maddesinde, Bu kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idare ettiği arsa ve araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, Kanunun 12.maddesi hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının re'sen iptal edileceği öngörülmüştür.
2981 sayılı Yasanın yukarıda anılan hükümleri ile, dar gelirli vatandaşların konut sahibi olabilmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır.
2981 sayılı Yasa gerekçesinde,Yasanın amacı,ekonomik ve sosyal nedenlerle birer çekim merkezi haline gelen kentlere akın eden vatandaşların mutlak olan barınak ihtiyaçlarının giderilmesi,imar mevzuatı ve planlara uygun hale getirilebilecek yapıların belli şartlarda hukukileştirilmesi olarak belirtilmiştir. Yasa, en temel ihtiyaçlardan biri olan barınma ihtiyacını dahi karşılayamayacak durumdaki dar gelirli vatandaşların mağduriyetini gidererek bu durumda olanlara aileleriyle birlikte barınma olanağı sağlamak için hazine, belediye, il özel idaresi ve vakıf arazisi üzerine yapılan, barınma amacıyla yada kısmen barınma kısme işyeri olarak kullanılan kaçak yapıları meşrulaştırmıştır.
Bu meşrulaştırma sırasında yasaya özgü olan ve tapuya esas teşkil ederek hak sahipliğini belirleyecek olan 
tapu tahsis belgesi verilmekte ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilmektedir.
Bu belge, Medeni Kanunda tanımlanan tasarruf belgelerinden farklıdır. Mülkiyeti değil haksahipliğini belirlediğinden ve tapuya dönüşünceye kadar işlevi, içinde oturan dar gelirli ailenin barınma ihtiyacını karşılamak olduğundan bu şekilde tasarruf edilen bir gecekondunun yıkılması ya da yıkılarak yeniden yapılması tahsisin iptali sonucunu doğurur ve
 tapu verilemez. Dolayısıyla tapu tahsis belgesi ile hak sahibi kabul edilenlerin tasarruf hakları yasanın belirlediği amaçlar çerçevesinde kısıtlanmıştır." 

denilmektedir.

Karardan da anlaşılacağı üzere, vatandaşın barınma ihtiyacına yönelik yapının affa uğradığı, yıkılıp yeniden yapılması durumunda ticari bir faaliyete ve ranta dönüştüğünden bu tür yapılara verilen tapu tahsis belgelerinin iptal edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla bu tür yapıların tapu tahsis belgeleri iptal edildiği durumda da hak sahipliğinden bahsedilemez ve dolayısıyla bu işgalden dolayı da taşınmazın tapusu ilgilisine verilemez. Kısaca yukarıda değindiğimiz gibi Tapu Tahsis Belgesi verildiği sıradaki belgenin ön kısımında bulunan gecekondunun halihazırda da korunması ve aynı şartları bulundurması durumunda hak sahibi tapusunu alabilecektir. 

Bu karar doğrultusunda Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazlardan bu tür durumda olanlar ilgili belediyesine devredilmemiş, ayrıca ilgili belediyelerce de tespit edilen taşınmazların tapu tahsis belgelerinin iptal edilmesi yönünde tapu tahsisi veren kuruma da bildirimde bulunulması gerekmektedir.

Bahse konu karar metninin tamamı

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Dairesi

Karar Yılı

Karar No

Esas Yılı

Esas No

Karar Tarihi

ALTINCI DAİRE

2005/ 4971

2003/ 7722

21/10/2005

 

KARAR METNİ

Olayda, gecekondu olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan iki katlı yapı nedeniyle tapu tahsis belgesi verilmesinde yasaya uygunluk bulunmadığı gibi henüz tapuya dönüşmemiş tapu tahsis belgesi ile tasarruf edilen ve barınma amaçlı kullanılması gereken yapının, daha sonra niteliği değiştirilerek bodrum+5 katlı işhanı olarak kullanılması nedeniyle de verilen tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı hk.

Danıştay Altıncı Dairesinin 21.10.2005 gün ve E:2003/7722, K:2005/4971 sayılı kararı.

Temyiz İsteminde Bulunan :İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

Karşı Taraf : ?
Vekili :Av. ?
İstemin Özeti :İstanbul. 6.İdare Mahkemesinin 24.2.2003 günlü, E:2002/614, K:2003/171 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir

Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.


Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi :Davacı tarafından af başvurusunda bulunulan ve daha sonra yapılan tespitte bodrum+5 katlı işhanı olduğu saptanan yapı gecekondu olarak nitelendirilemeyeceğinden, bu yapıya, 2981 sayılı Yasanın evi olmayan dar gelirli vatandaşların konut sahibi olabilmelerinin sağlanması amacına aykırı olarak verilen tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA


Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:


Dava, İstanbul, Kağıthane, Sanayi Mahallesi, ? pafta, ? parsel sayılı taşınmazın 170 m2'lik kısmında mevcut iki katlı yapı için verilen tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davalı idarece hukuken geçerli bir belge gösterilmeksizin salt tapu tahsis belgesi verilen taşınmazın, belge verildikten sonra yapılan plan değişikliği ile irtifasının 18.50 metreye çıkarıldığından bahisle 2981 sayılı Yasanın 20/2.maddesinde yer alan azami irtifanın 12.50 metre olacağına dair düzenlemeye dayanılarak tapu tahsis belgesinin iptalinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Hakkındaki Kanun imar mevzuatına aykırı yapılarla gecekonduları kapsamaktadır. Yasanın tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8.maddesinde tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken,kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Yasanın 10.maddesinde, Bu kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idare ettiği arsa ve araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, Kanunun 12.maddesi hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının re'sen iptal edileceği öngörülmüştür.
2981 sayılı Yasanın yukarıda anılan hükümleri ile, dar gelirli vatandaşların konut sahibi olabilmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır.


2981 sayılı Yasa gerekçesinde,Yasanın amacı,ekonomik ve sosyal nedenlerle birer çekim merkezi haline gelen kentlere akın eden vatandaşların mutlak olan barınak ihtiyaçlarının giderilmesi,imar mevzuatı ve planlara uygun hale getirilebilecek yapıların belli şartlarda hukukileştirilmesi olarak belirtilmiştir. Yasa, en temel ihtiyaçlardan biri olan barınma ihtiyacını dahi karşılayamayacak durumdaki dar gelirli vatandaşların mağduriyetini gidererek bu durumda olanlara aileleriyle birlikte barınma olanağı sağlamak için hazine, belediye, il özel idaresi ve vakıf arazisi üzerine yapılan, barınma amacıyla yada kısmen barınma kısmi işyeri olarak kullanılan kaçak yapıları meşrulaştırmıştır.
Bu meşrulaştırma sırasında yasaya özgü olan ve tapuya esas teşkil ederek hak sahipliğini belirleyecek olan tapu tahsis belgesi verilmekte ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilmektedir.
Bu belge, Medeni Kanunda tanımlanan tasarruf belgelerinden farklıdır. Mülkiyeti değil hak sahipliğini belirlediğinden ve tapuya dönüşünceye kadar işlevi, içinde oturan dar gelirli ailenin barınma ihtiyacını karşılamak olduğundan bu şekilde tasarruf edilen bir gecekondunun yıkılması ya da yıkılarak yeniden yapılması tahsisin iptali sonucunu doğurur ve tapu verilemez. Dolayısıyla tapu tahsis belgesi ile hak sahibi kabul edilenlerin tasarruf hakları yasanın belirlediği amaçlar çerçevesinde kısıtlanmıştır.


Dosyanın incelenmesinden, davacıya iki katlı yapısı nedeniyle tapu tahsis belgesi verildiği, 28.5.2001 tarihinde yapılan denetimde ise söz konusu yerde bodrum+5 katlı işyeri olarak kullanılan bir yapı bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.


Olayda, gecekondu olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan iki katlı yapı nedeniyle tapu tahsis belgesi verilmesinde yukarıda belirtilen nedenlerle yasaya uygunluk bulunmamaktadır.


Öte yandan, henüz tapuya dönüşmemiş tapu tahsis belgesi ile tasarruf edilen ve barınma amaçlı kullanılması gereken yapının, daha sonra niteliği değiştirilerek bodrum+5 katlı işhanı olarak kullanılması nedeniyle de verilen tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.


Açıklanan nedenlerle, İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 24.2.2003 günlü, E:2002/614, K:2003/171 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 21.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ